HOŞ GELDİNİZ

Üzengi öpmeye hasretti, garbın elçileri. M. Akif Ersoy
Tarih bilmeyen diplomat, pusuladan anlamayan kaptana benzer; her ikisinin de karaya oturmak tehlikesi vardır. A. Cevdet Paşa .
İnanmıyorum bana öğretilen tarihe! N. Fazıl Kısakürek (1947).
TARİHÇİ YAZAR
VEYSEL ŞAHİNER


21 Ekim 2012 Pazar

Sultan Abdulaziz Han - Minyatürlerle Osmanlı


Yedikıta Dergisi (Sayı 43, Mart 2012)

YEDİKITA EKİM SAYISI-2012


 
BÜYÜK SULTAN
ULU HAKAN II.ABDÜLHAMİT HAN
 

5 Mart 2012 Pazartesi

Yedikıta Dergisi 43. Sayı, Mart 2012.wmv

28 Şubat 2012 Salı

31 MART VAKASI-video

TVNET BAKIŞ AÇISI PROGRAMI LOZAN ANLAŞMASI-1

27 Şubat 2012 Pazartesi

Yavuz Sultan Selim Han’ın verdiği “Esrarengiz Cevap”

Yavuz Sultan Selim Han’ın verdiği “Esrarengiz Cevap”
Mısır Seferine Gidilirken Ordunun Korkunç Sina Çölü’nden Geçmesi Gerekiyordu. Kum Fırtınalarının Etrafı Kasıp Ka, Gündüzleri Dayanılmaz Sıcaklara Sahne Olurken Geceleri Dondurucu Soğukları Davet Eden Bu Çölü Dünyada Hiç Bir Ordu Geçememişti. Yavuz Sultan Selim Ordusuna Moral Verici Sözler Söyledikten Sonra Atını Çöle Sürdü.

Herkes Yanınd...
aki Suyu İdareli Kullanıyor, Namazlar Teyemmüm Yapılarak Kılınıyordu. Yolculuk Böyle Sürüp Giderken Yavuz Sultan Selim’in Bir Ara Atından İndiği Ve Saygılı Bir Halde Yaya Olarak Yürüdüğü Görüldü. Herkes Şaşırmıştı Ama, Kimse Sebebini Soramıyordu. Padişahın Hiç Yanından Ayırmadığı Hasan Can Durumu Öğrenmekte Gecikmedi.

Padişah O’na Şunları Söylemişti: “İki Cihan Sultanı Peygamber Efendimiz Önümüzde Yaya Olarak Yürürlerken Biz Nasıl At Üstünde Olabiliriz Hasan Can?”

25 Şubat 2012 Cumartesi

Yavuz Sultan Selim (1470 - 1520)

24 Şubat 2012 Cuma

FATİH SULTAN MEHMET


FETİH 1453

Arif Nihat Asya'nın Fetih MarşıYelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!..

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!..

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
VEYSEL ŞAHİNER

23 Şubat 2012 Perşembe

BELGELERLE ERMENİ KATLİAMLARI













ERMENİ KATLİAMLARININ GERÇEK YÜZÜ


ERMENİLERİN YAPTIĞI KATLİAMLARDAN FOTOĞRAFLAR


Balta ile Katliam: İzmit'in Kollar köyünden Ermeniler tarafından balta ile katledilen müslümanlardan bir kısmının olaydan sonra çekilen fotoğrafı; 1- Boşnak Malik 2- Abdulmecid oğlu Ali 3- Ali oğlu Seyid (14 yaşında) 4- Ömer oğlu Abdulgani 5- Abdulgani oğlu Mecid 6- Abdullah oğlu Hüseyin 7- Bekir oğlu Yusuf 8- Osman oğlu Ismail Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.
 






Erzincan'da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek öldürülen Pakize adlı bir Türk kadını. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.
 




25 Nisan 1918'de, Subatan'da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deşilerek bebekleri çıkarılan anneler. Kaynak:Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.
 






Erzincan'ın Odabaşı bölgesinde, Ermeniler tarafından oyularak katledilen bir Türk. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.


Sivas'ta Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamda boğazı kesilerek öldürülen jandarma Mustafa. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.
 




Ordudan hava değişikliği için terhis edilen ve 23 Temmuz 1915 de Diyarbakır'ın Lice kazasına bağlı Kum ve Çom köyleri civarında elleri ayakları bağlanarak Ermeni komitecileri tarafından şehid edilen askerler. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.
 






Diyarbakır'ın Şark nahiyesine bağlı Hızır İlyas köyü Mersani deresi (23 Temmuz 1915). Hono ismindeki ermeninin başında bulunduğu çete tarafından hançer ve kurşunla şehit edilen erkek, kadın ve çocuklar. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.






29 Ağustos 1914 tarihinde Ermeni çeteleri tarafından Siverek-Urfa Yüksekyol ve Karacadağ civarında türbe ziyareti sırasında esir edilip canlı hedef yapılarak şehit edilen müslüman Türkler. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.


Silvan civarında, Beşnik ermeni köyüne Van ve Tolorya'dan gelip, Doryan Dano ve kardeşlerinin başında bulunduğu Ermeni çeteleri tarafından 11 Haziran 1915 tarihinde Şeytankaya mevkiinde şehit edilen milis subayı Hamid Efendi komutasında bulunan erzak kafilesi, jandarması ve subayları. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve Ihtilal Hareketleri.
 






Erzincan Odabaşı bölgesinde, birbirlerine bağlanmış halde öldürülmüş kadın ve çocukların cansız bedenleri. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.






16 Şubat 1918'de, Erzincan'ın Vagarir köyünde, Ermeniler tarafından şehit edilen ve bir evin arkasında bulunan şehit edilmiş Türkler. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.
 






Hasankale'de, Ermeniler tarafından şehit edilen kadın ve çocuklar. Kaynak:Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures.

İŞTE SAKLANAN O GİZLİ OSMANLI PETROL HARİTASI


İŞTE SAKLANAN O GİZLİ OSMANLI PETROL HARİTASI

22 Şubat 2012 Çarşamba

İSTANBUL BOGAZINA İLK KÖPRÜ PROJESİ

 Boğazda İlk Köprü Projesi
TARİHÇİ. VEYSEL ŞAHİNERTARİH SESSİZ YAZILIR





İlk Boğaziçi Köprü Projesi, Sultan İkinci Abdülhamid döneminde yapıldı. 1900 yılında, Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarı arasında bir köprü kurulması için Bosphorus Railroad Company adlı şirket çalışmalara başladı. Köprü üzerine demiryolu döşenmesi de planlanmıştı. Böylece, Avrupa'dan kalkan bir tren Bağdat'a kadar gidebilecekti.

(+)





Aslinda bu resmi bir girisim oldugu icin ilk proje olarak kabul ediliyor. Halbuki daha evvel Buyuk Italyan Ressam Leonardo da Vinci donemin padisahi Fatih Sultan Mehmet'e bir proje onerisinde bulunmus, ama mualesef  kabul gormemistir.

II. Abdülhamid, petrol haritası hazırlatmış

II. Abdülhamid, petrol haritası hazırlatmış

Sultan İkinci Abdülhamid'in kendi parasıyla yerli ve yabancı mühendislerden oluşan bir heyete petrol haritası hazırlattığı ortaya çıktı.


2. Abdülhamid’in petrol haritası

Güneydoğu’da petrol var mı, yok mu? Sultan II. Abdülhamid tarafından hazırlanan petrol haritasında bu soruya 100 yıl önce cevap verilmiş. İşte detaylar!...

Türkiye petrol denizi üzerinde mi? Sınırın öteki yakasında petrol çıkıyor da Güneydoğu’da niye çıkmıyor? Ya da başlayıp bitmeyen bir polemik; Türkiye’de petrol var ancak yabancılar çıkarmamıza izin vermiyor! Peki gerçekten petrolü bol denilen Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde petrol var mı? Bu soruya Sultan II. Abdülhamid yüz yıl öncesinden cevap veriyor. Sultan’ın hazırlattığı tespit haritasında Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamında yüksek ölçekte petrol rezervinin olduğu saptanıyor. Görevli mühendisler araştırmalarını Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı tutmayıp Osmanlı toprakları içinde bulunan Zaho, Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Musul ve Bağdat gibi bölgeleri de tarıyorlar. İşin en ilginç tarafı yüz yıl önce hazırlanan petrol haritasının birçok yerinde hâl-i hazırda petrol çıkarılıyor olması. 6 ay önce Barzani ailesi tarafında Habur Çayı’nın öteki kıyısında çıkartılan ve Türkiye’nin, tabir yerindeyse, iştihanı kabartan petrol kuyuları bunlardan sadece biri.

BİTLİS’TE PETROL

Sultan II. Abdülhamid özellikle 1800’ün son çeyreğinde tüm dünyada gündeme gelen ve stratejik bir maden olduğu kabul edilen petrol için büyük çaba harcadı. Yetişmiş jeoloji ve maden mühendisi olmaması Devlet-i Aliye’nin elini kolunu bağlıyordu. Ancak uğruna savaşların çıkartılacağı, yeni bir dünya düzeninin oluşturulacağı petrolün ehemmiyetini anlayan Abdülhamid sıkıntıları kendi fedakarlıkları ile aştı. Hazine-i Hassa’dan, yani padişahın şahsi malından ödenek çıkartılarak geniş kapsamlı bir petrol rezervi çalışmasına girildi. Sultan’ın kendi parasıyla yaptırdığı çalışmada yabancı ve yerli mühendisler yer aldı. Musul ve Bağdat havalisinde, Dicle ve Fırat nehirleri havzasında petrol taraması yapıldı. Alman maden mühendisi Paul Groskoph ve Habip Necip Efendi yönetimindeki araştırma ekibi çalışmalarını 22 Ekim 1901’de Sultan II. Abdülhamid’e sundular.

Bu zamana kadar söylenen ancak mahiyeti hakkında bir bilginin bulunmadığı “Sultan’ın petrol haritası” sadece Güneydoğu’da değil, Hakkâri ve Bitlis gibi illerde de petrol bulunabileceğini öngörüyor. Haritayı hazırlayan heyet, Bitlis Suyu denilen çayın kıyısı boyunca önemli petrol rezervleri tespit etmiş. Heyetin başkanı Paul Groskoph, petrol noktalarını tek tek tespit ettiklerini aktarırken, takip ettikleri güzergâhı da detaylı bir biçimde anlatıyor. Petrol havzasını dolaşan Paul, Siirt tarafında ve Dicle Nehri kıyısında zengin petrol rezervlerinin bulunduğunu belirtiyor. Dicle Nehri kıyısındaki noktalarda yeterli araştırmayı yükselen sulardan dolayı yapamadıklarını da raporuna ilave eden Paul, nehrin kıyısı dışında, Dicle’nin kıyı şeridi boyunca uzayıp giden yüksek dağlarda da petrol bulunduğunu kaydetmiş. Yine de o dönemin teknik imkanları açısından 900 metre yükseklikteki bu dağlardan petrolün çıkarılması ve nakliyatının zor olacağını eklemeyi unutmamış raporuna.

Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamı ve Doğu Anadolu’nun bir kısmını kapsayan petrol haritasında Diyarbakır, Mardin, Bismil, Hazro Çayı etrafı, Sinan, Batman Çayı etrafı, Dicle bölgesi, Midyat, Bedran, Tulan, Siirt, Botan Çayı etrafı, Habur, Fındık, Cizre, Habur Çayı etrafı, Bitlis Çayı kıyısı ve Hakkâri (Çölemerik)’de önemli petrol yataklarının bulunduğu kaydediliyor.

HARİTA İLK KEZ YAYIMLANIYOR

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çalışmalarını tamamlayan heyet daha sonra bugün Irak sınırları içinde kalan merkezlerde petrol taramasına devam ediyor. Kerkük, Babagürgür, Zaho, Süleymaniye, Bağdat, Musul ve Altınköprü’deki petrol noktaları kilometre ve yerleşim yerlerine göre yön tayini yapılarak kayıt altına alınıyor. Raporda Kerkük ve şehre 15 kilometre uzaklıktaki Babagürgür bölgesinde yoğun miktarda petrol rezervinin bulunduğu belirtiliyor. Babagürgür bölgesinin II. Abdülhamid’in şahsî malı olduğu, ve bu topraklarda Türkiye’deki Nefçi ve Doğramacı ailesinin pay sahibi olduğu biliniyor. Ekip yaptığı tetkikler sonucunda en kaliteli petrolün Bağdat yakınlarındaki El-Kayra ile Mendel’de olduğu sonucuna da varıyor.

Ulaşımın Dicle’de sal üstünde, karada da at ve eşek sırtında yapıldığı bir dönemde aylarca süren bir çalışma sonunda Başmühendis Paul Groskoph, ince detayların yer aldığı raporun sonuna iki önemli noktayı da ilave etmeyi unutmuyor: “Dicle ve Fırat nehirleri havzasında zengin ve mühim petroller bulunuyor. Bunların işletilmesi ve pazarlanması için Bağdat’a uzanan bir tren yolu lâzım. 1889’da inşaatına başlanan ve 1902’de biten demiryolu petrolün Anadolu’ya taşınmasını sağlayacaktır. Bunun için ana hatta sadece birkaç ilave ek hattın yapılması yeterlidir.” Başmühendisin ikinci notu ise iyi değerlendirilmesi durumunda bu petrol coğrafyasının gelecekte dünyanın en önemli merkezlerinden biri olacağı şeklinde.

Kısa bir zamanda bu kadar noktada tarama yaptırarak günün kıt imkânlarına rağmen petrol tespitini belgelendiren Sultan II. Abdülhamid’in saltanat ömrü petrol çıkartmaya yetmedi. İlk kez yayımlanacak olan ‘Sultan’ın petrol haritası’ Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak olan “Osmanlı Döneminde Irak” isimli kitapta yer alacak. Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Budak, bu çalışmayla Irak’taki Osmanlı’yı kamuoyuna sunacaklarını belirtiyor. Kitabın editörlüğünü yapan Cevat Ekici de kitaptaki birçok belge ve çizimin, özellikle de petrol bölümündeki haritaların halen üzerinde çalışılmaya değer belgeler olduğunun altını çiziyor.

Çalışmanın kapsamı petrol haritası ve bununla ilgili raporlarla kısıtlı değil. Hazine-i Hassa’ya devredilen petrol hakları ve bununla ilgili yazışmalar da bulunuyor kitapta. 18 Kasım 1902’de Yıldız Sarayı’na gönderilen belgede Musul vilayetindeki petrol madenlerinin imtiyazının Hazine-i Hassa’ya verildiği kaydediliyor. Daha sonraki tarihlerde padişaha ait araziler Maliye Hazinesi’ne devrediliyor. Ancak 12 Ocak 1920’de Maliye Hazinesi’ne devredilen padişaha ait bütün malların tekrar Hazine-i Hassa’ya devri için bir kararname çıkartılıyor.

Aksiyon dergisinin 480. sayısında yer alan “Hanedan Musul’u istiyor^” başlıklı haberde, Osmanoğullarının Sultan Abdülhamid’ten miras kalan Musul’daki gayrimenkullerini almak için hukuki bir mücadele başlattıklarına yer veriliyordu. Aynı haberde hanedanın mirasçılarının daha önceki dönemlerde Musul’daki gayrimenkulleri dava yolu ile kazandıkları, ancak birtakım siyasi manipülasyonlar sebebiyle bu kararın uygulanmadığı da vurgulanıyordu.


65 NOKTADA PETROL TESPİT EDİLMİŞ

1. Diyarbakır

2. Mardin

3. Bismil

4. Hazro Çayı

5. Sinan

6. Batman çayı

7. Dicle

8. Midyat

9. Bedran

10. Bitlis Suyu (çayı)

11. Tulan

12. Siirt

13. Botan çayı

14. Habur

15. Fındık

16. Cizre

17. Dehuk

18. Zaho

19. Habur çayı

20. Hakkari (Çölemerik)

21. Ahmediye

22. Bisan

23. Alkuş

24. Akra

25. Büyük Zap

26. Revanduz

27. Musul

28. Karakuş

29. Nemrut

30. Küçük Zap

31. Erbil

32. Köysancak

33. Altınköprü

34. Şargat

35. Hamrin Dağı

36. Kerkük

37. Taşhurmatı

38. Tavuk

39. Karadağ

40. Süleymaniye

41. Karadağ

42. Aksu

43. Tuzhurmatı

44. Kefri (Salahiye)

45. Deli Abbas

46. Tikrit

47. Samara

48. Haso çayı

49. Narbin Suyu

50. Diyale Suyu

51. Ramadi

52. Felluce

53. Mendeli

54. Bakuba

55. Kazımiye

56. Bağdat

57. Museyyeb

58. Hılle

59. Kerbela

60. Hit

61. Fırat

62. Anah

63. El-Kadim

64. Ebu Kemal

65. Meydani



Dr. Orhan Koloğlu:

HARİTA BİLİNMİYOR AMA ABDÜLHAMİT’İN PETROLE İLGİSİ MEŞHUR

II. Abdülhamid’in petrol ile ilgili çalışmaları daha çok genel olarak biliniyor. Kapsamlı ve detaylı bir şekilde bilinmiyor. Bu haritanın ortaya çıkarılması önemli bir gelişmedir. Abdülhamid dünyadaki değişimi yakından takip ediyordu. O dönemlerde petrolün yeni kullanım alanları bulduğunun da farkındaydı. Artık motorlu taşıtlar yaygınlaşıyor ve bunlarda petrol kullanılıyordu. Donanmaları ile dünyayı idare etmeye çalışan İngilizler kömürle çalışan gemilerini artık daha pratik olan petrolle çalıştırmaya başlamışlardı. Abdülhamid bunların hepsini biliyor ve petrolün gelecekte stratejik bir silah olacağının hesabını yapıyordu. Bu yüzden Musul’un petrol arazilerini satın aldı. Çünkü İngilizler ısrarla burayı istiyordu. İngilizler, 1. Dünya Savaşı’nda Bağdat’ı almak için harcadıkları paranın 7 mislini Musul’a sahip olmak için harcadılar.